Türk denizcilik eğitiminin 137. ve İTÜ Denizcilik Fakültesi'nin 29'uncu kuruluş yılı dolayısıyla düzenlenen Geleneksel Balık Günü bu yıl da coşkuyla kutlandı.
İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Mezunları Derneği ve İTÜ Denizcilik Fakültesi işbirliği ile düzenlenen Geleneksel Balık Günü bu defa 12 Aralık 2021 tarihinde düzenlendi.
Boru-trampet takımı eşliğinde düzenlenen törenle misafirler karşılandı.
Daha sonra törenin gerçekleştirileceği spor salonuna geçildi. Törene; Balık Günü’nde İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile beraber İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis Başkanı Kapt. Salih Zeki Çakır, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Üyesi Kapt. Mustafa Can ve İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan ile birlikte sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve aileleri hazır bulundu.
Ruhi Sarıalp Kapalı Spor Salonu’ndaki gerçekleştirilen törende ilk olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve deniz şehitleri anısına saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Törende ilk konuşmayı, İTÜ Denizcilik Fakültesi mezunu bir dekan olarak göreve atanan ilk kişi olan İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Arslan yaptı. Arslan şu şekilde konuştu;
“Bu gün büyük bir mutluluk ve gurur içindeyim. Öğrencisi olmaktan, mezunu olmaktan, hocası olmaktan gurur duyduğum, Türk denizciliğinin en kıymetli eğitim kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin dekan vekili olarak bu kürsüden sizlere hitap etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu sorumluluğun ve büyüklüğünün farkındayım.
Leyl-i Tüccar Kaptan Mektebinden Hamit Naci Efendiye, Yüksek Denizcilik Okulu’ndan, İTÜ Denizcilik Fakültesine kadar emek vermiş ve vermekte olan müdürlere, dekanlara, hocalara ve tüm personele teşekkür ederim. Bu kurumda taş taş üstüne kim koymuşsa, hayırla yad etmek ve unutmamak en büyük görevimizdir.
Bu kurum, öyle köklü ve öyle başarılı bir kurum ki, geçmişten günümüze Türk denizciliğine ve Türkiye’ye yön vermiş çok başarılı kaptanlar, baş mühendisler, denizciler, devlet adamları, bürokratlar, armatörler, gemi işletmecileri, akademisyenler ve denizciliğin her alanında en başarılı kişileri yetiştirmiştir.
En kısıtlı imkanlarla, fakültemizde son derece nitelikli Avrupa Birliği projeleri, TÜBİTAK projeleri, IAMU projeleri, sektörel projeler yapılmaktadır. Hocalarımız yüksek etki faktörlü dergilerde yaptıkları nitelikli yayınlarla uluslararası alanda saygın noktalara gelmektedir. Stanford Üniversitesi’nce yapılan dünyanın en etkili bilim insanlarının sıralandığı listede, İTÜ Türkiye’den listeye giren üniversiteler içinde birinci sırada yer almıştır. Bu listede, Türkiye’den 1.150 bilim insanı yer alırken, İTÜ’den 50 isim, Denizcilik Fakültemizden ise 2 hocamız yer almıştır. Öğrencilerimiz, mezun oldukları anda Türkiye’nin ve dünyanın saygın gemi işletmeleri tarafından istihdam edilmektedir. Hocalarımız ve öğrencilerimiz pek çok ödül almaktadır. Önümüzdeki dönemde, akademik başarımız her geçen gün artacaktır.
23 Kasım’da ebediyete intikal eden güzel insan, hepimizin beybabası Kaptan Altay Altuğ ve ailesi tarafından yaptırılan laboratuvar ve yemekhane binası fakültemizde hizmete açılmıştır. Birazdan hep birlikte yeni yemekhanede geleneksel balık günü yemeğimizi yiyeceğiz. Bu, fakültemizin ihtiyaç duyduğu dönüşümü için önemli bir adım olmuştur ve bu dönüşüm, tüm denizcilik camiasının desteğiyle sürecektir. Bu vesile ile Beybabamız Kaptan Altay Altuğ’u bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.
Üniversitemizin 9 Aralık 2021 tarihli senato kararı ile, Kaptan Altay Altuğ ve ailesi tarafından yaptırılan laboratuvar ve yemekhane binasında bulunan Gemi Makinaları Laboratuvarına çok değerli hocamız Fahrettin Küçükşahin’in ismi verilmiştir. Kendisine sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
İşte, denizciler burada, mezunlarımız burada, bakın 40 yıllık, 50 yıllık, 60 yıllık denizciler birer mücevher gibi yan yana, yanı başımızdalar. Bakın tribünlere, pırıl pırıl genç denizci öğrenci kardeşlerimiz bizleri izliyor. Yıllar sonra onlar da birer mücevher gibi burada dizilecekler. Onlar, ailelerinden bize cevher olarak geldiler, işlendikçe mücevhere dönüşecekler. Bu cevherleri ne kadar güzel işlersek, o kadar kıymetli olacaklar. Bunun için bina altyapımızın, eğitim ve teknoloji altyapımızın, akademik altyapımızın geliştirilmesi gerekiyor.
Bu gün Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve tüm rektörlüğümüz, Deniz Ticaret Odamız, GEMİMO, Denizcilik Federasyonumuz, Mezunlar Derneğimiz DEFAMED, Mezunlar Vakfımız DEFAV, Türk Kaptanlar Derneği, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği, Denizci STK’lar ve camiamız hiç olmadığı kadar yanımızda. Fakültemizi altyapı, üst yapı, teknoloji, insan kaynağı bakımından en üst noktaya taşıyıp, elimizdeki öğrenci cevherini en iyi şekilde işlememiz için sizlerin desteklerine fazlasıyla ihtiyacımız var. Bu camianın bu desteği her zamankinden daha fazla vereceğine can-ı gönülden inanıyorum. Sizin desteklerinizle, her balık gününde daha gelişmiş bir fakülte görmeniz için, bu okulun mezunu ve camianın parçası olarak herkesten fazla çalışmaya söz veriyorum.
Bizler, bizlere yol gösterildiği gibi, denizciliği Türk’ün milli ülküsü yapmak için daha çok çalışacağız. Sizler, bize destek verin ki, öğrenci kardeşlerimiz cevher geldiler, mücevher olsunlar; kıvılcım geldiler, ateş olsunlar; damla geldiler, deniz olsunlar. Hepsi, geçmişte olduğu gibi geleceğe yön veren sağlam denizci olsunlar ve onlar da bu sıralarda yerlerini alsınlar.”
Daha sonra İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Mezunlar Derneği (DEFAMED) Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. R. Ufuk Teker kürsüye davet edildi. Teker şu şekilde konuştu;
“İTÜ DEFAMED günü olarak sizleri geleneksel Balık Günü’nde ağırlamaktan onur duyuyoruz. Geçtiğimiz yıl pandemi koşulları sebebiyle ara verilmiş olan Balık günümüzde 40. yılında ödülünü alamamış olan 1980 yılı mezunlarımız ve bu yıl 40. yıllarını kutlayan 1981 yılı mezunlarımıza toplu olarak ödüllerimizi takdim edeceğiz. Dile kolay 40 yıl. Sizin gibi denizcilik yapan, mesleği için ailelerinden uzakta çocuklarının büyümesini dahi göremeden okyanustan okyanusa gemilerini sevk ve idare etmiş olan, dünya denizlerinde bayrak gezdirmiş olan siz sevgili ağabeylerim gününüz kutlu olsun; emeklerinize, alın terinize bilgi ve becerilerinize sağlık olsun. Bu yıl aramızdan ayrılan beybabamız Altay Altuğ kaptanı ben de huzurlarınızda saygıyla anmak istiyorum. Altay Kaptan kimdir, neyi simgeler diye kendimize sorduğumuzda aslında tek kelimeyle beybabalık sıfatı altında okula sahip çıkan mezunlarımızı sembolize etmektedir. Bize, mezun olduğumuz okulumuza mezunlarımızı eşitler arasından seçmemizi sembolize eder. Kendisi okul tarihimizin en büyük bağışlarını yapmış olmanın yanı sıra bunu yaparken bir ağalık şeklinde değil mütevazı bir çizgide, kendi tabiri ile bizi yediren, doyuran ve okutan okulumuza sessiz bir şekilde destek olmuş, dayanışma ruhumuzu ayakta tutmuştur. Dayanışma meşalesini bugüne kadar taşıyan beybabamıza selam olsun. Biz mezunlar, kendisinin açtığı yoldan O’nun bize öğrettiklerini şiar edinerek emin adımlarla ilerleyeceğiz.
İçerisinde bulunduğumuz İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin Tuzla Yerleşkesi, öğrenci kardeşlerimizi Türk denizciliğine kazandırmak için zaman zaman kısıtlı imkanlara rağmen gelişen denizcilik kuralları çerçevesinde en üst düzeyde eğitim vermeye gayret etmektedir. Bünyesinde bulunan ve hepimizde derin izler bırakmış olan çok saygın öğretim kadrosuyla gelişen denizciliğin tüm gereklerini eğitim alanında sağlamak üzere gayret gösteren tüm eğitim kadrosunu saygıyla selamlıyorum. Mezunlar cemiyetimiz olarak hepimizin başlangıç noktası olan okulumuzda her konuda destek olmak adına tüm imkanlarımızı kullanmak üzere organize olmuş durumdayız. Denizcilik fakültesinin ihtiyaç ve gereksinimlerinin karşılanması konusunda camiamızla, İTÜ ile beraber hazır olduğumuzu beyan etmek isterim.
Mezunlar Cemiyeti olarak bizler okulumuzun yeni yatakhane binasının giriş kısmında bize tahsis edilen, öğrencilerimizle iç içe olabileceğimiz mentorluk eğitim merkezimizi çok kısa sürede devreye sokacağız. Bu merkezde öğrencilerimizle mezunlarımızı bir araya getirme ve başarılı olmak için gerekli olan teknik bilgileri öğrenci kardeşlerimizle paylaşma fırsatı bulacağız. Ayrıca okulun öğrenci kardeşlerimizin gereksinimlerini yerinde ve birinci ağızdan öğrenip gereklerini yapmak üzere konuşlanacağız. 29 Kasım’da YÖK tarafından ilan edildi ve okulumuzun yeni dekanı Prof. Dr Özcan Arslan oldu. Okulumuzdan mezun olmuş ilk dekanımız olarak görevine başladı. Kendisine başarılar dileriz. Daha önce okulumuzda dekanlık yapmış oylan dekanlarımızı da saygıyla anmak istiyorum. Bu kapsamda fakülte yönetimi, öğrenci kardeşlerimiz ve siz sayın mezunlarımız arasında köprü görevi görerek YDO ruhunu geliştireceğimizi sizlerin huzurunuzda tekrar etmek isterim.”
Törende söz alan bir diğer kişi de İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Mezunları Sosyal Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Müh. İlker Meşe idi. Meşe şu şekilde konuştu:
“İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Mezunları Sosyal Yardım Vakfı başkanı yani kısaca DEFAV‘ın başkanı olarak çok duygusal bir gün yaşadığımızı bilmenizi istiyorum. Bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Vakfımızın kuruluş hikayesi Aybay Aybay Bursu ile başladığını çoğumuz bilmekteyiz. Gündüz Aybay Ağabey, Levent Akson Ağabey ve Ahmet Ağaoğlu kardeşim ile birlikte başlayan bu bursun tek bir amacı vardı. Akademisyen yetiştirmek. Mezunlarımız, denize çıktıktan sonra maddi imkanlar nedeni ile akademik çalışma yapmaktan kaçınıyorlar veya akademik çalışma yapmak isteseler dahi maddi bakımdan sıkıntı yaşadıkları için tekrar deniz hayatına dönüyorlardı. Mezunlarımızın ihtiyaçlarını karşılamanın yanında, muhakkak Akademisyen yetiştirilmesi için çabalarımızın devam etmesi gerekiyordu ve bu amaçla yapılan çalışmalar sonucunda 1995 yılında vakfımız kurulmuş oldu. Bundan sonra yardımlarımız birden bire hız kazandı ve Vakıf olarak gerek bağışlarla, gerekse yaptığımız gecelerle elde edilen gelirlerle akademik burs isteklerini çok kolay karşılamaya başladık.
Sizlere, vakfın kuruluşundan tam 10 yıl sonra 21 Haziran 2005 tarihi Olağan Genel Kurulunda yaptığım konuşmadan kısa bir paragraf okumak istiyorum. “Vakfımız bu dönemde de Gündüz Aybay Akademisyen Denizci yetiştirme burs ödemelerine devam etmiş, 8’i doktora, 5’i master çalışması olmak üzere 13 meslektaşımıza burs vermiştir. Ayrıca bir akademisyen bursiyerimizin yurt dışında katılacağı bir eğitim için vize, yol ve barınma masrafları karşılanmıştır.” Bugün burada bu çabalarımızın neticesini hep beraber görüyoruz. Evet, denizcilik fakültemizin ilk okulu mezunu dekanımız Özcan Arslan’ı tebrik etmek istiyorum. Sevgili dekanım ve okulumuzun yetiştirdiği diğer akademisyen arkadaşlarım sizlerle gurur duyuyoruz ve büyük bir sabırla bu günleri bizlere gösterdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Bir özel teşekkürüm de bize inanan ve desteklerini her zaman gösteren İTÜ Rektörümüz İsmail Koyuncu’ya ve İTÜ Genel Sekreteri, Rektör Danışmanı Ali Deniz beylere çok teşekkür ediyoruz. Kendilerine söylediğim gibi, bizim camiamız daha önce verdiği desteğe devam edecek ve okulumuzu her zaman ki gibi Denizcilik camiamızın lokomotifi olarak daha yukarılara taşıyacaktır. Bundan emin olabilirsiniz.
24 Kasım Çarşamba günü kaybettiğimiz Altay ağabey içinde birkaç söz söylemek istiyorum. Ne zaman sıkışsak ve herhangi bir konuda bir ihtiyacımız olsa hiçbir zaman hayır demedi ve kendi ifadesi ile “denizden aldığını denize vermeye çalıştı” Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Bu okuldan yetişen hepimizin bu okula borcu var. Hepimiz çok özel bir okuldan mezun olduğumuzu biliyoruz .Hiç bir meslekte olmayan okulda başlayan, denizde devam eden ve daha sonra ailelerimizle birlikte yaşadığımızı çok büyük bir özelliğimiz var. Bizler kardeşlerimizi korur, kollar destek olur ve abilerimize saygı duyar, dinler ve hiçbir zaman çizgimizi aşmayız. Aramızda sevgi ve saygıya dayanan bir anlayış vardır. Bunun adı abilik kardeşlik ruhu yani YDO ruhudur. Bu ruhu kaybetmediğimiz müddetçe, denizciliğimize faydamız, katkımız ve desteğimiz DAİMA devam edecektir. Çünkü Türk denizciliğine 1909 yılından beri yön veriyor ve onu ileriye taşıyoruz. Kendinize güvenin. Bir de, bir yanınızda 100 yılı aşkın bir dev İTÜ diğer yanınızda 100 yılı aşkın gelenek, görenek ve geçmişi ile Yüksek denizcilik okulu. Bunu da sakın aklınızdan çıkarmayın.
Biraz da, kısaca dünyada bir başka örneği olmayan vakfımızdan bahsetmek istiyorum. Konuşmamın başında bahsettiğim gibi vakfımızın ilk amacı akademisyen yetiştirmekti. Ama diğer amaçları da onun kadar önemliydi. Okulumuzda okuyan öğrencilerimizden ihtiyacı olanlara eğitim bursu, Kendi mezunlarımızdan ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin yanında, Denizde kaybettiğimiz okul mezunu abilerimiz ve kardeşlerimizin çocuklarına eğitimlerine yardım ediyoruz. Onlar için oluşturduğumuz yardım sandıkları ile düzenli ödemelerini yapıyor ve bu çocuklarımız ve dolayısı ile ailelerine destek oluyoruz. Bunu çok önemsediğimizi bilmenizi isteriz. Bu gün itibarı ile 45 ailemize ve 50’nin üzerinde evladımıza eğitim desteği veriyoruz.
Pandemi süresince de bu yardımı kesmeden devam ettirdik. Ancak camiamızın büyüklüğü ile ilgili bir kısa bilgi vermek istiyorum. Biliyorsunuz pandemi döneminde gece düzenleyemedik ama dostlarımızdan yine de aynı geceyi düzenleyecekmişiz gibi yardım talebinde bulunduk. İnanılmaz bir şey oldu. Daha önce gecemize katılan, bize destek veren dostlarımızın yüzde 80 ini bize aynı desteklerini verdiler. Bizde bu pandemi dönemini onlar sayesinde atlattık. Kendilerine buradan bize verdikleri destek ve güven için tekrar teşekkür ediyorum. Vakfımıza destek olan ve bu günlere gelmesinde katkısı olan herkese burada bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Bu arada 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl ve 60 yıl plaketlerini alan abilerime ve kardeşlerimi tebrik ediyorum. Balık gününü düzenleyen DEFAMED’e ve emeği geçenlere de çok teşekkür eder, geleneksel balık günümüzün başarılı ve hayırlı geçmesini dilerim.
İTÜ Denizcilik Fakültesi Öğrencileri adına konuşma yapan Genel Zabit Samet Yanık şu şekilde konuştu:
“Öncelikle okulumuzun 137’nci Yıldönümüne hoş geldiniz. Sizleri bir arada görmek fırsatı bulduğumuz böyle günler bizim için oldukça değerli. Sizlerle sohbet etmek, her türlü hayat tecrübelerinizi sizlerin kendi ağzınızdan dinlemek bizler için büyük bir şans. Her zaman aramızda olan sayın rektörümüz Prof. Dr. İsmail Koyuncu, Prof. Dr. Özcan Arslan, DEFAMED Başkanı Kapt. Ufuk Teker’e teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bizim her zaman yanımızda olan okul yönetimimiz değerli mezun ablalarımız ağabeylerimiz biz bu zincirin bir halkası olmaktan çok mutluluk duyuyoruz. Yüksek Denizcilik Okulu, şimdiki adıyla İTÜ Denizcilik Fakültesi sadece harflerden ibaret gözükse de YDO ruhu araştırmacı, mükemmeliyetçi, her zorluktan kendini başarıyla çıkarmasını bilen bizi biz yapmaktadır. Bir yudum suyuu, bir lokmayı, acıları, mutlulukları ailenin tek çocuğu olsan bile farklı analar babalardan olan kardeşlerimiz olduğunu görüyoruz.
Diğer okullara yapılan yatırımların bizim okulumuza yapılmaması bizi üzen durumlar arasında yer alıyor. Eğer biz Türkiye’nin en iyi denizcilik fakültesi olarak anılıyorsak öncelikli olarak sizlerden ricamız okulumuza destek çıkmanızdır. Zaman hızla bizden uzaklaştıkça biz genç nesillere düşen görev de artık kalitemizi dünya denizlerinde fark edilen boyutlara ulaştırmaktır. Bu sene Altay Ağabeyimiz’in de aramızda olmasını isterdik. Kendisine ve ailesine okulumuz adına senelerdir verdiği destek unutulmayacak. Altay Ağabeyimiz hepimizin örnek aldığı çok büyük bir isimdi. Kendisine tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum. Bizler bilgiye aç kendimiz daha ileriye taşımak istiyoruz. Bizler bu değerlerimizi korudukça diğer denizcilere aktardıkça ve yeni gelen kardeşlerimiz bu bayrağı taşımaya devam ettikçe YDO’dan mezun olmuş olacak herkes bu dünyaya imzasını atacak.”
1980 mezunları adına konuşmasını yapan Kapt. İlyas Murtezaoğlu şunları kaydetti:
“Aramızdan ayrılan Kapt. Kamil Yavaşman, Kapt. Uğur Köroğlu, Kapt. Hikmet Alpaslan ve Hikmet Mangır arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabır ve selamet diliyorum. 1980 dönemi mezunları yaklaşık 55 kişiyiz. YDO ruhunun içini doldurmak istersek bir sürü şey ekleyebiliriz. İki tanesine çok önem veriyordum. Bir tanesi yatılılık sistemi. Çünkü orada birlikte yaşananlar, ikincisi de denizdeki yaşam. İşte bizde eksik olan bir dönem eksiğimiz olan bu yatılılık sistemini tekrar hayata geçirme adına yurt yapımı için fikir aşamasında iken bizler önce her zaman kapısını çaldığımız sayın rahmetli Kapt. Altay Altuğ Ağabeyimiz’e gittik. Kendisi bize çok büyük cesaret verdi. O cesaretle sizlerin şu anda rahatlıkla kalabileceğiniz yurdu kurma şansını elde edebildik. Altay Ağabey’e camiamızın Noel Babası da diyebiliriz. O bize her zaman yardımlarda bulunmuş ve desteklemiştir. Kendisine rahmet diliyorum. Altay Ağabey’i kaybettik fakat okulumuz iki Altay daha yetiştirdi. Kapt. Kaan Altuğ ve Müh. Noyan Altuğ. Dolayısıyla biz yetim kalmadık. Biz o destekleri görmeye devam edeceğiz Bunun için kendilerine teşekkür ediyorum. Yarın bu güzide okuldan sizler de mezun olacaksınız. Burada edindiğiniz dostlukların ana noktası mezunlar derneği, vakıf ve diğer sivil toplum örgütlerimizdir. Lütfen denize açılmayı hayal ederken derneğimizi, vakfımızı unutmayınız. Sizler şu anda imkanlarından yararlandığınız vakfımızın artık vakfedeni olmak durumuna geçeceksiniz. Unutmayınız ki bağışlarınızla desteklerinizi devam ettirmelisiniz. Tüm camiamızı çok gururlandıran Prof. Dr. Özcan Arslan’ın okulumuzun ilk, okullu dekanı olması nedeniyle çok mutluyuz. Kendisini tebrik ediyoruz.
1981 yılı mezunları adına konuşma yapan Kapt. Yavuz Ulugün şu şekilde konuştu:
“Bizler bu okulun kapısından gireli yaklaşık 45 sene olmuş. Dile kolay her birimiz bu ülkenin farklı yerlerinde, değişik seferinde, bambaşka kültürlere yönelmiş olarak bu okula ilk adımlarımızı attık. Bugün aradan geçen yıllara rağmen arkadaşlarımızla omuz omuza duruyoruz. 44 yıl boyunca her birimizin desteğiyle daha da sağlam bir dostluk oluştu. Okul yılı, staj yılı, deniz hayatı derken ticaret hayatı yollarımızın kesiştiği kavşaklarda bizleri bir arada tuttu. Bizim dönemin yaşadığı zorluk ve sıkıntılar bizlerin direncini artırdı, hayata hazırladı. Eğitim yıllarımızın son çeyreğinde gerçekleşen 1980 darbesi sonrası sivil eğitim veren okulumuz dikta rejimi tarafından askeri bir konuma sokulmaya çalışıldı. Huzurlarınızda bu delikanlılar okulumuzun tarihsel misyonuyla ayakta kalmasını sağlamaya katkı verdi. Bugün İTÜ çatısı altında eğitim öğretime devam eden bu güzide okulun bu noktaya gelmesinde şu anda karşınızda duran 60’lı yaşlarını yaşamakta olan bu topluluğun da elbette katkısı yadsınamaz.
Bizler büyüklerimizden devraldığımız gelenek ve görenekler içinde sadece okul yılı içinde görüşmekle sınırlı kalmayıp yıllar içerisinde gerek öğrenimine devam eden kardeşlerimize sahip çıkarak gerek genç mezunlarımıza iş olanağı sağlayarak, gerek sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü yer alarak gerek bakanlıkları bilgi ve birikimimizle yönlendirerek gerekse sektörün tüm paydaşlarına katkı yapacak misyonları üstlenerek bugünlere geldik. Gün geldi yaptıklarımızla gurur duyduk gün geldi dönem arkadaşlarımızın başarısını alkışladık. Gün geldi omuz omuza verip sorunları birlikte çözdük. Gün geldi okul arkadaşlarımıza ilaç olduk. 102 kişi ile başladığımız bu meşakkatli yolculukta kimi arkadaşlarımız aramızdan ayrılarak ebediyete intikal etti. Kapt. Ferit Acarlar, Kapt. Cumhur Esmer, Kapt. Yusuf Ziya Tür, Kapt. Ali Hamdi Bayraktaroğlu, Kapt. Erdem Sezgin, Kapt. Halit Meriç, Kap. Erkal Büyükdikmen, Kapt. Lütfü Oral, Kapt. Özer Avuz ve diğer arkadaşlarımızın ruhları şad olsun. Anıları içimizde hep yaşayacak. Bugün Türk denizlerinde, Kıyı Emniyeti’nde yaptıklarınızla, uluslararası gemilerdeki çalışmalarımızın kariyerlerini yavaş yavaş sonlandırıyor ve ağabeylerimizden devraldığımız ve geliştirdiğimiz dayanışma ruhumuzu genç kuşaklara aktarmaya çalışıyoruz.
Bu konuda okulumuz mezunları günümüz deniz ticaretinin her noktasında öncü olarak katkı vermektedir. Birçok yeniliği ülkemize kazandırırken kimi zaman denizde çıkartılan engellere rağmen sektörel dayanışma ve paylaşım ruhunu bırakmadı. Denizcilik ve alt sektörlerinin yapıştırıcı çimentosu olduğumuzu söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Sevgili rektörüm 40 yıllık mezununuz olarak huzurunuzdayız ve ne zaman isterseniz okulumuz ve kardeşliğimiz için tüm tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Çok değerli kardeşlerimiz her birimize ulaşmak istediğinizde bize ulaşabilirsiniz. Ne zaman isterseniz kapılarımız sizlere açık. Zamanı gelince de sizler bu görevleri üstleneceksiniz.
Çok değerli Türkiye Cumhuriyeti’nin Ulaştırma Bakanlığı temsilcileri. Bugün burada 40 yıl boyunca size uzattığımız eli bir kez daha uzatıyoruz. Bu yıllar içerisinde Türk denizciliğini bugünlere taşıyanlar olarak ne zaman isterseniz tecrübelerimiz becerimiz konusunda sizlere her konuda yardıma hazırız. Lütfen bu söylediklerimi not ediniz. Ve son söz; değerli ağabeylerimiz çocuklarımız veya torunlarımıza gelsin. Burası daha çok duyguların ifade edildiği bir durum. Bizden önce denize açılan eşlerinize. Yıllarınızı bizsiz geçiren çocuklarımıza, analarımıza babalarımıza ve torunlarımıza verdikleriniz destekler için bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Son olarak bugüne kadar bu yolda bizlere emek verenleri bir kez daha saygı ve şükranla anıyoruz. Yaşasın okulumuz yaşasın İTÜ Denizcilik Fakültesi.”
60 yıllık mezunlar adına kürsüye gelen Kapt. Zekai Yazıcı ise hoş bir anekdot ile Balık Günü’ne maziden ışı tuttu.
Tören sırasında kısa bir süre önce kaybettiğimiz duayen Kapt. Altay Altuğ’un oğulları Kaan ve Noyan Altuğ da birer konuşma yaptılar. YDO Güverte 1985 mezunu olduğunu hatırlatan Kapt. Kaan Altuğ, “Babam okulumuza verdiği maddi manevi destekle, yetişmekte olan denizcilere fayda sağladı. Tabi iki Yüksek Denizcilik Okulu ruhunu yücelterek meslekteki kardeşlerimin de, bizlerin de… Ayrıca Türkiye’de denizcilik mesleğinin itibarının ve hizmet standardının en ileri seviyeye çıkmasında yaşamı boyunca denizcilik kültüründen taviz vermeyen örnek bir önder oldu. Yaptıklarını ve hatırasını unutmayacağız. İçimizde yaşatacağız. Son olarak bir Fransız atasözü ile bitireyim, ‘Bir babamın torunlarına bırakacağı en önemli miras onurudur’ Fazla söze gerek yok. Ruhu şad olsun. Ailemiz adına çok onore ettiğiniz bu etkinliğe davet eden herkese çok teşekkür ederim” dedi.
Noyan Altuğ da törende yaptığı konuşmada, babanın değerinin kaybedildiğinde anlaşıldığını belirterek, ”Babam bana bir gün ben lise sıralarındayken, ceketimi satar seni okuturum demişti. Sanırım bir babanın evladına verebileceği en değerli şey iyi bir eğitimdir. Babam bu okulu çok seviyordu. Yedirdi, doyurdu, okuttu (YDO) derdi. Bu sektörü yıllarca sırtında taşıyan Yüksek Denizcilik Okulu’ndan biz babamızın izinde giderek hiç elimizi çekmeyeceğiz. Gerekli olan, ihtiyaç olan her konuda en önde gideceğiz. Okulunu seven arkamızdan gelsin” dedi.
Daha sonra kürsüye davet edilen İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Kapt. Salih Zeki Çakır şunları söyledi:
“1979 Güverte mezunu ve Deniz Ticaret Odası meclis başkanı olarak hepinizi yürekten selamlıyorum. Öncelikle camiamızın değerli büyüklerine Allah’tan rahmet diliyor, mekanları cennet olsun diyorum. Geleneği yaşatma adına ağabeylerimiz, kardeşlerimiz ve öğrencilerimizle bugün bu salonda pek çok kuşak bir aradayız. Büyüklerimiz, devre arkadaşlarımız ve kardeşlerimizle hasret gidermemize imkan sağlayan sayın rektörümüze, fakültemize ve mezunlar derneği üyelerimize teşekkürü bir borç bilirim. Bu vesileyle meslekte 40, 50, 60. yılını dolduran ağabey ve kardeşlerimi tebrik ediyor başarılı sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Türk denizciliğinin bugüne gelmesinde maddi manevi emeği geçen, deniz ticaretinde, siyasette, bürokraside, sporda, sanatta, yerli yabancı şirketlerde çok önemli sorumluluklar üstlenip büyük başarı hikayesi yazmış tarihten günümüze bütün mezunlarımızı yürekten kutluyor, şükranlarımı sunuyorum. Okulumuzun tarihten bugüne meslekten sahaya aktarılan bilgi dayanışma ruhunun bugüne gelmesinde çok önemli katkı sağladığına inanıyorum. Bu dayanışma ruhunu koruyup geliştirip geleceğe taşıma hususunda hepimize maddi ve manevi sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Kendi hesabıma bugüne kadar yapmaya çalıştığımı ve imkanlarım ölçüsünde bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğimi bilmenizi isterim. Birkaç cümle de gençlerimize söylemek istiyorum. Özellikle dikkat etmeniz gereken husus çok. Malumunuz dünyada denizcilik hızlı ve farklı bir gelişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu sürece uyum için çok çalışarak hazırlanmanız gerekmektedir. Başaracağınızdan eminim. Başarı şans değildir hazırlanın. Şans hazırlıklı olana gelir. Bu vesile ile bütün camiamıza yeni yılda sağlık huzur ve başarılar diliyorum kalın sağlıcakla.”
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu şunları kaydetti:
“1884 yılından beri Türk denizciliğine çok büyük değerler kazandırmış, ülkemizin denizcilik sektörünü bugünlere taşımış olan eski adıyla Yüksek Denizcilik Okulu, şu anki adıyla İTÜ Denizcilik Fakültesi bu yıl 137’nci Yılını kutluyor. Sadece ülkemizde değil dünyanın daha birçok yerinde ülkemizi gururla temsil eden kaptan olarak, armatör olarak, mühendisler, gemi işletmecileri, akademisyenler olarak yer aldı. Bugün ülkemizde denizcilik eğitimi denince akla gelen ilk kurum yine İTÜ Denizcilik Fakültesi’dir. Bizler her geçen yıl öncesinden daha iyi eğitim vermek adına her zaman geleceğe odaklanıyor ve elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şu anda yine eğitim müfredatı üzerinde arkadaşlarımız çalışıyor.
Ben 40, 50, 60 ve 70 yıl mezunlarımıza çok teşekkür ediyorum geldiler şeref verdiler. Kendilerine hayırlı, sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Hizmetlerinin artarak devam etmesini diliyorum. Kıymetli öğrencilerimiz çok güzide bir okulda okuyorsunuz. Bu şekilde öğrencisi ile çalışanı ile ve mezunuyla bu şekilde iç içe geçmiş kurum sayısı çok azdır. İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin, eski adıyla YDO, bu anlamda sizin için çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Sizler bu okulu tamamlayacaksınız, mezun olacaksınız, ağabeylerinizin ablalarınızın yerini alacaksınız ve siz de onlardan aldığınız bayrağı yine çok daha ileri seviyelere taşıyacaksınız. Bizim buna olan inancımız sonsuzdur.”
Konuşmaların ardından İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Mezunları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. R. Ufuk Teker Kaan Altuğ ve Noyan Altuğ’a fakülteye, derneğe ve camiaya katkıları dolayısıyla bir plaket takdiminde bulundu. Ayrıca 70. Mezuniyet yılında Müh. Fahrettin Küçükşahin’e de bir anı plaketi takdim edildi.
Ardından geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Kapt. Altay Altuğ Laboratuvar ve Yemekhane Binası’nda bulunan Gemi Makineleri Operasyonu Laboratuvarına Öğrt. Gör. Müh. Fahrettin Küçükşahin’in adı verildi. Buradaki seremonide İTÜ Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile beraber STK temsilcileri hazır bulundu.
Müh. Fahrettin Küçükşahin, son olarak İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanlık Binası Fuayesinde “Söz Uçar, Yazı Kalır” adlı kitabını imzaladı.
İTÜ Denizcilik Fakültesi 40, 50 ve 60 yıl mezunlarına anı madalyalarının verilmesinin ardından, okul yemekhanesinde özel balık menüsünün sunulduğu yemeğin ardından 2021 yılı Balık Günü etkinliği sona erdi.